28 Nisan 2014 Pazartesi
İlk ayrılık
24 Nisan 2014, ailemizin tarihine not düşmek gereken bir gün, bu gece büyük bir ilk. Deniz bensiz Manisa'ya gitti babasıyla. İlk kez gece ayrılığı demek bu. Hem 1 değil 2 değil, 3 veya 4 gece yoklar. Emin Manisa'dan Çesme'ye geçip bebeğimiz doğduktan sonra yazın ikinci yarısını geçirmek için kiralamak istediğimiz yazlığı seçecekti. Deniz'i götürmek hesapta yoktu. Tamamen kendisi istedi gitmeyi, son ana kadar da hiç fikri değişmedi. Ondan çok ben ilk kez bu kadar ayrı kalmanın endişesini ve hüznünü yaşadım. Son gece kızıma sarılıp yatarken "Hay Allah! Nasıl olacak yani, yarın gece kızımı uyurken koklayamayacak mıyım? " diye düşündüğümde çok zor gelmisti ayrılık fikri. Ama gördüm ki asıl zorluk ayrılana kadarmış. Vedalaştıktan sonra aklıma arabayla baba kız giderken bir kaza geçirmeleri ihtimali gülmeseydi baya kolay olacaktı ilk gün. Ama o ihtimal yok mu! Kafamdan atmam ve sakince normal hayatıma başlamam birkaç saat daha aldı. Iyilik haberlerini aldıktan sonra da özgürlüğün tadı çıkmaya başladı. Üniversiteli arkadaşlarımla bir sergi açılışında cook uzun zamandır özledigim bir buluşma, sonrasında yemek, en yakın canım arkadaşımla gece beraber kalıp 2 film üst üste izlemek, 2 lerde yatıp 11 lere kadar uyumak, hicbirsey yapmak zorunda olmamak. Sabah kahvaltı hazırlayacak kimsem olmadığı için kendime sadece 2 dilim ekmek hazırlayıp koltukta atıştırmak gibi basit şeylerle mutlu oldum. Deniz 'in odasının önünden geçerken veya vestiyerdeki montunu görünce içim hasretle cız etmedi degil, ama odama varana veya dolabı kapatana kadar. Bir de telefonda konuşmalar ve fotoğraf göndermeler daha da özlememe sebep oldu. Onun dışında hızlıca geçti başta upuzun görünen 4 gece. Yine de bir gece daha kalmayacakları için mutluyum ve bu akşamki gelişlerini iple çekiyorum artık. Allah kimseyi ailesinden kötü sebeplerle, uzun süreli ayrı düşürmesin!
Ayrılığın Deniz cephesini merak edenlere söylemeliyim ki kızım böyle bir geziye benim tahminimden çok daha fazla hazırmış. İlk gece uyanıp beni istemiş, babası "Annen burada değil, istersen sabah telefon ederiz" deyince babasına sarılıp uyumuş. Ancak 3 gece sonra "Ben annemi özledim, ne zaman dönüyoruz?" diye sormuş, sonra aldığı cevabı kabul etmiş. Bütün yolculukta çok uyumlu ve mutluymuş kuzum. Babaannesine ve halasına "Ben sizi çok özlemişim" deyip durmuş. Çesme'ye gelince de "En sevdiğim yer Çeşme!" diye bildirmiş kararını :) Bunu duyduğuma sevindim, çünkü bu yaz ilk kez kendi kiraladığımız evde 1,5 ay gibi uzun bir süre orada olacağız.
Minik kızımızın o kadar da minik olmadığını gösteren büyük adamlardan birini aşmış olduk böylece. Bilmiyorum, belki büyütüyor gibi görünüyor olabilirim ama biz pek çok başka ailenin tersine bunu hiç yapmamıştık ve Denizin normalde istanbuldaki hayatında bana olan düşkünlüğü nedeniyle gerekli bir ayrılıkta toleranslı olamayacağından korkuyorduk. Artık endişemizin boşuna olduğunu gördük, ne mutlu bize!