10 Ağustos 2014 Pazar
Tatil nasıl gidiyor?
Tatil nasıl gidiyor? Sahilde bütün hamile kadınlar ve minik bebekli anneler yakinima denk geliyor, Önümde oynayan erkek çocuklardan birinin adı Ege oluyor, hatta bugün Deniz'i sevip benimle konuşan 14 yaşında bir kızın ilk sorusu "Başka çocuğunuz var mi" oldu... Gnelde iyi gidiyor tatil ama böyle tesadüfler o an gözlerimi yaşla dolduruyor. Annemin "fotoğraf çekelim de facebooka koyalim" demesi o fotoğraftaki eksikliği hatırlatıyor. Bir de en yakınlarımin "Oh, ne guzel, cok mutluyum" veya " Allah evinizi, tatilinizi içinize sindirsin" veya "En kötü günümüz böyle olsun " demeleri acayip geliyor. Demek herkes unuttu gitti diyorum. Bir tek ben bunları söyleyemiyorum.Telefonda Emin birilerine "Iyiyiz, bir yaramazlik yok" dediginde "Daha ne yaramazlik olsun, bir eksik geldik buraya" demek istiyorum. Ama daha iyiyim tabii. Bir eksiğimizi unutup iyi vakit geçirdiğim anlar git gide artıyor.Hatta çoğu zaman gayet iyiyim, ta ki bir şey içimdeki seli tetikleyene kadar.
Istanbul'a gelmek
Denizin soyleyisiyle: içimde ağlama hissi var. 2,5 ay öncesine kadar boşuna bir hevesle bebek hazırlıkları yaptığım şehre 1 ay sonra tekrar geldiğim ve hersey bana o günleri hatırlattığı için. Hürriyet pazarda röportajını okuduğum birkaç hafta sonra öleceğini bilen 5-9 yaşlarında 2 çocuk annesi kadın için. Manikür yapan kadın beni hamilemi yeni doğum yapmış mi olduğumu sorduğu için. Hatta ben cesmede günümü gün ederken annem yaşında kadın bütün yazı burada manikür pedikur yaparak geçirmek zorunda olduğu için. Kuafördeki çok güzel yüzlü oğlan çocuğu -ki bebek değil 12 yaşlarındaydı benim oğlum olmadığı için ağlamak istiyorum.
3 Temmuz 2014 Perşembe
Yaz tatili
Yaz tatilleri çocukların geleceğe anılar biriktirdiği masalsı bir dönemdir.umarim bu yaz kızımın geleceğe güzel anılar biriktirdiği bir yaz olur. Ben kendi adıma co güzel anılar biriktirecek gibi hissetmiyorum. Kocam sayesinde çeşitli ek seyahatler ve aktivitelerle çok güzel ve hareketli bir yaz olacak kesin ama ben her an bir yağmur bulutunun gölgesinde gibiyim. Gölgeden kurtuldugum anlar çok az. Kiraladığımız yazlığı bebeğimiz olacağı için kiralamıştik ve su an arabada bizimle bebeğimiz de yolculuk yapıyor olacaktı. Insan nereye giderse gitsin kendini de yanında götürüyor. Yine de Tuzlu suyun yorgunlugumu alacagini, toprağa yalınayak basmanın kotu elektrigimi akıtacaginı ve biraz spor yapmanın (terapistimin dediği gibi) antidepresan etkisi yapacağını umarak gidiyorum.
22 Haziran 2014 Pazar
Kötü şaka
Bir hamilelik, bir sevinç.
7. Haftada -Aaaaa, kalp atışı yok, neyse canım olur böyle şeyler, üzülmeyin bir daha yaparsınız, olur.
Bir hamilelik daha, bir sevinç daha.
8. Haftada -Aaaaa, kalp atışı yok, neyse canım olur böyle şeyler, üzülmeyin bir daha yaparsınız, olur.
Bir hamilelik daha, çok temkinli bir sevinç. 35. hafta, tamam artık, bu sefer oldu, Allah'ın hakkı 3 zaten, bitti işte mutlu son geldi, hastane çantası, bebek odası derken -Aaaaa, kalp atışı yok, neyse canım olur böyle şeyler, bu sefer de kordon kazası, üzülmeyin bir daha yaparsınız. Bir dahakine vallahi olur.
Dalga mı geçiyorsunuz benimle? Bu nasıl bir aymazlık, bu nasıl safça bir iyimserlik! Her seferinde gördük "bir dahaki sefer"i. Lütfen kimse bana bir daha hamile kalmaktan bahsetmesin!
Rapor Sonuçları
Rapor sonuçları çıkmış. Hiçbir şey bulunamamış. Ne bebekte, ne de bende. Hiçbir geçerli sebep yok. Sadece bir kaza.
Hayata karşı kalbim kırık. Hayata karşı kalbim ÇOK kırık.
6 Haziran 2014 Cuma
Haziran
Yağmur durmuyor. Etraf kapkaranlık. Haziran için ne beklenmedik bir hava! Ne beklenmedik bir haziran! Oysa iple çektiğimiz aydı. Başında veya ortasında kucağımıza alacaktık Ege'yi. Şimdi Haziran geldi, ama Ege yok. Yaz başında güneş tatlı tatlı ısıtırken pusete koyup gezdirecektik onu. Parkta ablası fıskiyede ıslanırken o da ana kucağında uyuyacaktı. Haziran geldi, Ege yok. Güneş de yok. Yağmur var, gözyaşı var. Ben de doğursam ileride bir gün, evlat da edinsem fark etmez, o bebek Ege Bebek olmayacak.
2013 yaz fotoğraflarına baktım.
Mutlu, güzel günler. Deniz Sakız Adası'nda, elinde mum, gittiği her kilisede mum yakıp erkek kardeş diliyor. Hayat gene öyle mutlu ve umut dolu olacak mı? Başka albümlere yeni doğmuş oğlumuzla çekilmiş 4 kişilik aile fotoğraflarımızı dizebilecek miyiz? Bu günleri çok geride kalmış ve atlatılmış günler olarak hüzünlü bir gülümsemeyle hatırlayıp geçebilecek miyiz?
Bebek oğullarıyla beraber bizi ziyarete gelenler oldukça görüyorum ki ben bu bebeği fazlasıyla istiyorum. Öyle veya böyle, (en az) iki çocuklu olmaktan vazgeçmeyeceğim. Kızımı büyüyüce aile toplantılarında kardeşiyle anılarını (defalarca) gülerek anlatıp durmaktan, kötü gününde kardeşinin (veya kardeşlerinin) desteğini hissetmekten, hala veya teyze olup yeğenlerini sevmekten alıkoymayacağım. Bu haziran olmadı. Başka bir ayda öyle veya böyle olduracağım.
1 Haziran 2014 Pazar
Acıyı Paylaşmak
Bugünlerde neden insanın böyle zamanlarda bir terapiste ihtiyaç duyduğunu çok iyi anlıyorum. Çünkü çevrenizdeki insanlar, aileniz, arkadaşlarınız, çok da yakın olmayan arkadaşlarınız; sürekli yanınızda olanlar veya kısa-uzun ziyaretlerde bulunanlar, bir geçmiş olsun deyip hiçbirşey olmamış gibi başka başka konulardan konuşuyorlar. Bakalım ben başka şeylerden konuşmak istiyor muyum? Hiçbir şey yokmuş gibi yapmak bana iyi mi geliyor yoksa tersi mi? İnsan en yakınıyla bile konuşup acısını paylaşamıyor. En iyi ihtimalle onu üzmemek için. Ege bebek ve acı kaybımız git gide konuşulmayan bir tabuya dönüşüyor. Özlem gizli gizli ağlıyor, herkes onu "iyi" sanıyor. Doya doya konuşup acıyı paylaşmak ancak bir terapistle mümkün.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)