31. haftamızda doktor yasakları hafiften ortadan kaldırır kaldırmaz, hem de hemen o akşam, aylar öncesinden bilet aldığımız Buena Vista Social Club konserine koştuk! Konser İstanbul Santral'de olaacaktı. Hani şu Bilgi Üniversitesi'nin en ünlüsünden birkaç mimarımıza tasarlattığı eski elekrik santralinden bozma konser-sergi vs salonları. Daha çnce sadece bir kez gece vakti bahçesindeki barda arkadaşmın doğum gününü kutlamıştım, eşim ise hiç gitmemişti dolayısıyla oranın şartlarıonı falan tam bilmiyorduk giderken. İnternet adresinden baktığımız krokiye ve "otoparkımız mevcuttur" ibaresine güvenerek arabamıza binip gittik. Hakkten yeri kolayca bulduk, fakat içeri ulaşmamız hiö de kolay olmadı! Giriş kapısına uzanan yaklaşık 200 metrelik yol, daha girişinden itibaren arabalarla doluydu ve çook yavaş ilerliyordu. Aıl kapıya yaklaşıp önümüzde 4-5 araç kalınca ilerleyiş tamamen durdu. Eli telsizli iri kıyım, öfkeli bir görevli bizim gibi bekleyenlere "otoparkımız doldu, içeri alamıyoruz" diye bağırıyordu. Aman ne güzel.. En yakın nerelerde park yeri bulabileceğimizi sorduk ki 3-4 km ilerdeki yerlerden bahsetti.. E iyi de, ben ordan yürüyemezdim ki! Biz en öndeki arabalar olarak güçlerimizi birleştirip biraz dır dır etmek süretiyle kendimizi içeri aldırdık. Bir de baktık ki içerideki gepgeniş yolların kenarlarına bi sıra araba alsalar hem kapıda bekleyenlerin hepsi içeri sığar, hem de içerdeki yollar tıkanmaz.. Neden bunu o kadar zaman düşünemediler de kapıda bi sürü insanın sinirini gerdiler ve yarım saat beklettiler anlamadık! Neyse, sonuçta aracımızı terk edip konser alanına doğru yürüdük.
Tabii bir küçük şaşkınlığı da konserin açık hava olduğunu görünce yaşadık . Bizim gibi orada ilk kez konsere gelen bir kısım insanın daha üşümekten şikayet ettiklerini duyduk ve gördük. EEh, tarih de doğrusu henüz açık hava akşam konseri dinlemeye çok müsait havaların olduğu bir tarih değildi. Gene de "müzik bizi ısıtır şimdi" diyerek yerimizi bulup oturduk..
Buena Vista Social Club'dan geriye sadece kırış kırış 4 amca kalmış. Onlar da ekibin izmen tanınan as elemanlarından değil. Ama gene genç-yaşlı yeni ekiple 12-13 kişiye tamamlanmışlardı. Müzik gerçekten de iç ısıtıcı ve kanımızı kaynatıcıydı. 2-3 parça sonra sağda solda dans eden çiftler de belirmeye başladı. Müziğin bütün güzelliğine rağmen arkası dik plastik sandalyelerin rahatsızlığına ve üşümeye ancak bir saat kadar dayanabildik.
Zaten kalkıp iki salsa yapamayınca bu müziğin tadı da çıkmıyor be arkadaş!
Yükümden sağ salim kurtulayım, yaz bitmeden bir tekrarını yapmak şart!
Bu sefer bol salsalı olarak!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder