Emzirmeyle ilgili ilk öğrendiğim konulardan biri "ne kadar erken başlarsa o kadar iyi" idi. O kadar ki, doğumdan hemen sonra bebeği annenin kucağına verirler ya, o anda emzirmeye başlamak, hem bebek için iyiymiş, hem de plasentanın yerinden ayrılıp çıkmasını kolaylaştırırmış. Ben de yapabilirsem hemen o an memeyi ağzına vermeyi hayal ediyordum başta ama o kadar enerji sarf edilen zor bir doğumdan sonra böyle birşeyin ancak hayal olduğunu anladım. Hatta doğumdan birkaç saat sonra hemşireler kızımı getirip emsin diye mememe verdiklerinde bile benim pek bebek emzirecek halim yoktu, daha çok "alın şunu, ben çok yorgunum" hissi içindeydim, ne yalan söyleyeyim. Ancak biraz uyuduktan ve kan takviyesi aldıktan sonra (doğumdan sonra baya kan kaybettiğim içindi halsizliğim) "yaşasın, anne oldum, verim kızımı emzireyim" diyebildim. O zaman da minik kuzu meme ucunu tutamadı, çünkü uç tam çıkmamıştı. Ben doğumdan önce "meme ucunuz emzirmeye uygun mu" tipi yazıları okuyup kendiminkini uygun zannederdim. Nasıl bir uç olması gerektiğini tam bilmediğimdenmiş. Konuyu açıklığa kavuşturan foto veya çizim bulamadım, üşenmedim kendim çizdim.
Neyse ki bu fazla sorun olmadı. Hemşireler hemen silikon memeucu getirdiler ve bu siper kullanışlı yapay memeucu ile kolayca emzirmeye başladım. Bir iki emzirme sonra zaten memeucum çıktı ve Deniz kolayca emmeye devam etti. Ama bebeği çok küçük (veya memesi çok büyük) olan bazı anneler sonra da kullanmaya devam ediyorlar, çok da memnunlar.
Asıl emzirme zorluklarını eve geçtikten sonra gördüm diyebilirim. Deniz (normal olarak) çok sık ve düzensiz emiyordu ve memeuçlarım bu şiddetli emişlere pek dayanamadılar, çok acımaya başladılar. Sürekli sürdüğüm kreme ve hamileliğimde yaptığım emzirme hazırlığına rağmen. "meme uçlarının kabalaştırılması" denen bu hazırlık, meme uçlarına eczanelerde satılan %70'lik alkolün sabah akşam sürülmesinden ibaret. Böylece ço ince derili olan meme ucu biraz olsun "kabalaşıyor" ve emme denen travmatik olaya karşı dayanıklılaşıyor. Hatta Anadolu'nun köylerinde kadınlar aynı amaçla rakı kullanırlarmış.
Sonradan öğrendiğim başka bir hazırlık da doğumdan önce meme uçlarına rendelenmiş soğan sürmek. Tecrübeli bir iki annenin yalancısıyım!
Dediğim gibi ben bu alkol yöntemini uyguladım, Lansinoh'un iki arkadaşım tarafından çok tavsiye edilen kremini sürekli kullandım, gene de ikinci gün meme uçlarım haşat oldu! Hatta bir keresinde Deniz içtiği sütün birazını kanlı kustu. Ama taze kırmızı kan değil de pıhtı parçaları gibi. Sanırım zavallım emerken memeden sızan benim kanımın da tadına bakmış olacak!
Tabii bu yazdıklarım sizi korkutmasın ve yıldırmasın diye eklemeliyim hemen, çünkü pek çok doğuran arkadaşım hiç bir meme sorunu yaşamadan bebelerini emzirdiler!
Ayrıca benim gibi sorunun üstüne üstüne gitmeye hiç gerek yok, daha önce bahsettiğim silikon memeucunu kullanınca acıyan memeler baya bir rahatlar sanırım. Ben neden öyle yapmadım, inanın o zaman aklıma gelmedi!
DEVAM EDECEK...DEVAM EDECEK...DEVAM EDECEK...
devamını bekliyorum.
YanıtlaSilbenim için ilk hazırlık oluyor.bizimle paylaştığın için teşekkür ederim. seninki gibi aynı yaşayacağım diye kendimi şartlandırmış değilim. ama bilgi edinmek kadar güzel birşey yok. İnşallah edindiğim bilgileri hayatımada uygularım
sevgilerle. herşey hayırlısıyla gönlünce olsun
Merhaba,
YanıtlaSilBenim için emzirmek doğumdan daha zordu diyebilirim :)
İlk bebeğim çok hırslı çıktı. Olmayan meme ucunu çıkartırken çok ağladım, meme uçlarım kanadı. Ama süt geldikçe sevindim. Önemli olan onun karnının doymasıydı. İkinci bebeğimse biraz tembel çıktı. İlk gece onca uğraşmaya rağmen bir türlü ememedi. Gece 3'te nöbetçi eczaneden bulduğumuz silikon meme ucuyla 3 günde alıştı. Artık çok rahat emiyor.
Soğanı ise kesinlikle tavsiye etmem. Çok çok fena yakıyor. Bence en güzeli, emzirmeye başlamadan önce memeden akıttığımız sütle meme ucunu ıslatmak.
Kolay gelsin :)
Ben tam 3 ay memeucu problemi yaşayıpbu nedenle ürtiker bile oldum.. Ama vazgeçmedim, başardım, hala da emziriyorum 18 aylık kuzumu:-))
YanıtlaSil