13 Eylül 2009 Pazar
Veronika Deniz 2 Aylık !
Geçen hafta (7 Eylül) kızımız tam 2 ayını devirdi. Tam da bu günlerde hal ve tavırlarında belirgin değişiklikler olmaya başladı. Zaten cuma günü kontrol ve aşılar için doktorumuza gittiğimizde bunların 2 aylık bebek halleri olduğunu öğrendik. Doktorumuzun değimiyle kızımız artık "insan oldu". Bu çağlarda bebekler yavaş yavaş kendilerinin ayrı bir birey olduklarını anlamaya başlıyorlarmış. Bu dönem, bebeğimize oyuncak almaya başlayabileceğimiz dönemmiş. Özellikle dikkatini çekecek parlak renkli oyuncakları ve objeleri etrafına koyup onu yüzüstü yatırarak bunlara uzanmaya çalışması kasları için iyi bir egzersizmiş. Hem görme, hem dokunma, hem işitme duyularına hitap eden müzikli, renkli, hareketli oyuncaklı "egzersiz arkadaşı" denen zımbırtılar veya oturaklar onu eğlendirir ve beynini uyararak zekasını geliştirirmiş. Gerçekten de bizimki Engin Abisinin hediye ettiği müzikli oyuncaklı oturakta (anakucağı deniyor bunlara sanırım) git gide daha çok sıkılmadan vakit geçirmeye başladı. Bir de yatağında onunla beraber bulunacak bir uyku arkadaşı oyuncağı olursa ilerde başka bir yerde geceyi geçirmesi gerektiğinde o uyku arkadaşının yanında olması sayesinde yerini çok yadırgamadan kolay uyuyacağını söyledi doktorumuz. Yani duyduk duymadık demeyin! Kızımıza peluş ve tüylü oyuncaklar gibi çok toz tutmayan, ağzına sokmasında sakınca olmayan, tercihen plastik bir uyku arkadaşı arıyoruz! Bu konuda tecrübesi olan, tavsiyede bulunabilecek annelerden haber bekliyoruz!
Deniz'in sağlığına ve ölçülerine gelince, neyse ki herşey fazlasıyla yolunda. Kızımız 1 ayda 7 cm uzayıp 64,3 cm boya, 6 kilo 350 gram ağırlığa ulaşmış. Doktorun gösterdiği normal gelişim grafiklerinin yerle bir eden değerler bunlar! Görüntüsünün hiç de 2 aylık gibi olmadığını doktor da onayladı. Yani kızımız artık tescilli tosun!
Kontrolden sonra aşıları difteri,tetanoz, asellüler boğmaca, inaktive çocuk felci, HIB içeren karma aşı, verem aşısı ve ROTA virüsü aşısı yapıldı. Tabii kısa hayatının en kötü ve acı verici deneyimini yaşayan Denizcik öyle çığlıklar atarak ağladı ki bugüne kadar olmadığı gibi kıpkırmızı oldu, hatta sakinleştikten sonra da yüzünde morumsu kırmızı noktacıklar kaldı. O şiddetli ağlamada patlayan kılcal damarlarmış bunlar ve bazen çok fazla öksüren veya ağlayan bebeklerde görülürmüş.
İkinci aya girişimizle beraber bizim kızda belirgin değişiklikler olduğundan bahsetmiştim ya, bunlar hayatımızı çok renklendiren ve gelecekte bizi ne kadar keyifli günlerin beklediği konusunda bir ön gösteri olan tepkiler. Yani gülücükler ve agular.. Nefis bir duygu! 2 aydır karşılıksız seven bir aşıkken birden sevgilisinden "ben de sana karşı boş değilim" tipinde cilveler görmeye başlayan bir aşığa dönüştük! Artık kızımız da bize gözlerimizin içine bakarak kocaman gülücükler atıyor, biz onunla konuşunca bize kendi dilinde karşılık veriyor. Anne baba olmanın en büyük ödülü, çocuğunuzun sizi görünce sevindiğini görmek, sevgisini o tatlı gülümseyişte hissetmek olsa gerek! Bunlarn beraber atacağımız adımlardan ne kadar küçücük bir tanesi olduğunu düşününce gelecek günleri iple çekiyorum.
Ayrıca kızımız son 3 gecedir ilk emmeye kadar 5 saat kesintisiz uyumaya başladı. Sonra 3 saatte bir acıkıyor gene. Bu da geceleri sadece 2 kez emzirmeye kalkmaya başladım demek oluyor. O emzirmelerde de nerdeyse uyanmadığı için gazını çıkarıp yatağına geri koyuyorum, ikimiz de uyumaya devam ediyoruz güzel güzel.
Bence gayet iyi bir gece performansı.
Deniz bir de arkadaş edinmiş gibi görünüyor. Gülücük gönderdiği bir tek biz anne babası değiliz. Bir de alt değiştirme minderinin yanındaki duvarda asılı turuncu zürafayı her gördüğünde gülüyor ve altını değiştirirken gözlerini ondan ayırmadan zürafayla konuşup duruyor! Onun hiç tepki göstermeyişine pek aldırmıyor sanki. Sanırım Deniz için önemli olan oraya her geldiğinde zürafanın orda kendisini bekliyor olması :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder