29.Mart.2009
En son yazdığımdan beri çok zaman geçmese de çokça olay ve duygu birikmiş. Tabii ki gündemimiz değişmedi, gene kızımız Veronika Deniz ile ilgili sevinçler, eğlenceler, endişeler. Ne yazık ki şu 2 haftada eendişelerin pastadaki dilimi arttı. En son doktor kontrolümüzden biraz moralimiz bozuk ayrıldık. Sabırsız bebeğimiz erkenden (daha 6.ayını bile tamamlamadan!) başaşağı doğum pozisyonuna girmiş, başını da tam rahim çıkışına yaslamış oraya baskı yapıyordu. Son zamanlarda artan kasık sancılarımın ve rahimdeki ağırlık hissinin nedeni buymuş. Daha da kötüsü benim rahmim yapı olarak yumuşakmış ve bu baskıya dayanamayıp erkenden açılma ihtimali olabilirmiş. Sonuç; doktor raporuyla şimdilik işten ayrıldım ve evde yatarak dinlenmeye başladım. Bebeğin ağırlığının yer çekimi etkisiyle rahim çıkışını zorlamayacağı tek pozisyon yatay pozisyon.
Ofiste yaptığım işleri evde kucağımda laptopla yapmaya başladım, kocam bana okumam için kitaplar aldı geldi, eve internet bağlantısını halletti. Göz açıp kapayana kadar ne kadar süreceği belli olmayan ev hayatına ve "home office" çalışmaya adım attım. Bu ev hayatı çok da kötü geçmedi aslında. Yapacak işimin olması günleri hızlandırdı, güneş açtıkça sistemi toptan balkona taşıdım, hafta sonları arabaya binip fazla yürümemi gerektirmeyecek geziler bile yaptım.
Derkeeeen 31 Mart, yani doktor kontrolü günü de geldi. Şeker ölçümlerim de yapılacağı için heyecanlı ve önemli bir gündü. Oysa bu şeker değerlerinin ve dert ettiğim kilo konusu dahil pek çok şeyin yanında önemsiz kalacağı önemli gelişmelerin eşiğindeymişim de haberim yokmuş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder