12-20. haftalar arası düzenli günlük tutmamış olduğum için şimdi (şu yazıyı yazarken tam 27. haftamız dolmuş durumda) o zamanlara dönüp detayları hatırlamak pek mümkün olmuyor tabii. Bu yüzden bu süreçteki kontrolleri ve genel durumumu özet olarak geçeceğim.
Kız mı erkek mi? Kızmı Erkek mi? Erkek mi kız mı? Erkek mi kız mı?
Önceki postlarımdan birinde kısaca bahsettiğim gecikmeli balayımızdan döndükten 2-3 gün sonra 12. hafta kontrolümüz vardı. Hem de doktorumuzun anne karnındaki bebeğin sağlığı konusunda uzman olan eşi Deniz Hanım bebeğimizi detaylı ultrasonla inceledi. Bebeğimiz içeride zıp zıp zıplıyor, resmen yattığı yerde göbek atıyordu. Sağlığı, boyu posu yerindeydi, beklediğimiz cinsiyet tahlilini tam olarak yapamasa da Deniz hanım "henüz %100 söyleyemem ama büyük ihtimalle kız" diyerek baba adayını mest etti :)
Emin ilk andan itibaren kız olmasını canı gönülden istiyordu ve "kız olacak bak görürsün" diye iddia ediyordu. Ben ise hamilelik sürecim başlamadan önce erkek çocuklarını kendime daha yakın bulduğum halde, testin pozitif çıkmasından itibaren bu konuda tamamen nötr hale gelmiştim. Sanki "şunu istiyorum" dediğim zaman bebeğim diğer cinsiyetteyse ona haksızlık etmiş olacaktım.s Sanki benim onu istemediğimi düşünecekti. Gerçekten sağlıklı ve iyi olması dışında hiçbir şey dilemeye cesaret edemiyordum. Ama tabii merak etmekten de kendimi alamıyodum :)
İlk Kez Moral Bozukluğu: Yüksek Çıkan Hormon Değeri
Bir dahaki önemli kontrolümüz Down sendromu ihtimalinin araştırılacağı 2'li test içindi. Ense pliği kalınlığı, burun kemiği oluşumu gibi kontrollerden başarıyla geçtik. Kanım alındı, araştırmanın geri kalanının sonuçlarını 1-2 gün sonra almak üzere gene neşeli, gene ağzımız kulaklarımızda evimize döndük. Kerata bacaklarını çaprazlamış edepli edepli oturmuştu, o yüzden cinsiyet konusu bu ziyarette açıklığa kavuşamadı. Gerçi bu kadar edepli oturduğuna bakarak kız olduğu inancı daha da kuvvetlendi herkeste!
1-2 gün sonra telefonum çaldı. Erhan Bey, öncelikle Down sendromu ihtimalinin olmadığının, daha doğrusu 3bin küsürde bir olduğunun müjdesini verdi. Sonraki haber biraz endişe vericiydi. Plasentanın görevleriyle ilgili bir hormon normalden biraz yüksek değerdeydi. Bunun şu anda bana veya bebeğe hiçbir zararı yoktu, ama gebeliğin son aylarında plasentanın işlevini tam yapamama ihtimali olabilirdi. Plasentanın işlevini tam yapamaması da bebeğin gelişiminin yavaşlaması, bunlara bağlı olarak erken doğum hatta düşük ihtimali anlamına gelebilirdi. Tabii ki bunların sadece küçük birer ihtimal olduğunun, kesin bişey ifade etmediğinin altını da çizdi. Fakat böyle bir ihtimal görmüşken önlem almak, görmezden gelmemek için her gün 1 adet 100'lük coraspin almamı söyledi. Bu ilaç kanı sulandırıcı etki yaptığından ileriki aylarda plasentanın kılcal damarlarında minik tıkanıklıklar olmasını önleyecekti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder