2 Temmuz 2009 Perşembe

38. Hafta - Dikişlerim ve ben...


38. Haftamız da doldu ve dün (1 temmuz çarşamba) haftalık doktor kontrolümüzdeydik. Bu sefer artık dikişlerimin alınması umuduyla gittik. Haftalar öncesinden doktorumuz dikişleri 38. haftada alacağını söylemişti, hatta bebek 1 hafta-10 gün önden gittiği için belki 37 bile olabilir demişti. Fakat 37. hafta kontrolünde bize plasentayı gösterdi ve normalde doğumdan önce başlayan plasenta "kireçlenmesi" nin bizde daha hiç başlamadığını anlattı. Bu da demek oluyordu ki bebek iri olsa da, önden gitse de onun boyundan posundan başka plasentanın doğuma hazır olması da önemliymiş. Öyle olunca dikişi 38. haftada "bellkiiii" alırım, belki de 39. demeye başladı!
Gerçekten de dün gene avucumu yaladım, dikişlerimle beraber tıpış tıpış eve döndük...
Bu durum (çok anlamlı olmasa da) baya canımı sıktı. Artık eklemlerimin ağrımasından, oturup kalkma, yatma, uyuma eylemlerinin zorluğundan, biraz yürüyünce kızımın kafasını karnımın altında top gibi hissetmekten ve bilumum zorluklardan sıkıldım. Bu kadar zamandır tekmeciklerini yediğim kızımla tanışmak, bir sonraki aşamaya geçmek istiyoruım. Hiç görmemiş olsam da onu özlüyorum.
Bir de tabii asıl sebep, haftalar öncesinden bizde oluşan "bu kız çok aceleci, 40 haftayı hayatta beklemez, Haziran sonu dedin mi gelir" beklentisi. Doktor kontrollerinde de hep bir hafta 10 gün ilerde olunca, 37 de diKiş alınır, en çok bir hafta içinde de doğar diye bir plan yapmıştık kafamızda (ne haddimizeyse!) O yüzden doktor dün beni gene eli boş gönderince sanki normalden daha uzun bir hamilelik yaşıyormuşum gibi hissettim!

Neyse ki artık annem sürekli bende kalıyor, bana arkadaşlık ediyor, yemeklerimizi hazırlıyor bir de gerektiğinde bana şöförlük yapıp ordan oraya gezdiriyor. Bu gezmeler vaktin geçmesine birebir. Evlendiğimiz tarihten bugüne hala değiştirmeye fırsat bulamadığım nüfus cüzdanımı değiştirmeye çalışmak (ancak çalışmak diyebiliyorum çünkü hala işlemleri tamamlayabilmiş değilim!), boyacı çağırıp balkonu ne zamandır istediğim şekilde boyatmak gibi faydalı işlere de giriştik.

Ayrıca geçen hafta doğum yapan arkadaşım Ezgi'yi ve bebeği Defne'yi hastanede ziyaret etme fırsatım bile oldu! İyi ki doğdun, aramıza hoşgeldin tatlılar tatlısı Defne bebek! Kendisi 3,5 kilo kadardı, dolayısıyla karnımda bulunan Deniz'in o sırada ne boyutta birşey olduğunu birebir görmüş oldum :)

Kilo konusu açılmışken; dün itibariyle kızım 3800 gramdı. Haftaya 300 gram daha alacağını düşünürsek 4100 civarı bişey doğurmam bekleniyor. Normal doğum yapacağım düşünüşürse fazla büyümesi benim açımdan çok da iyi olmuyor! :)) Doktor beni her hafta gördüğünde kahkalarla gülmeye başlıyor, "Ooo Yunt Dağı gibi olmuş bu kız!" veya "Sen iyice Shrek'e benzemişsin" gibi espirilerine güleyim mi ağlayayım mı şaşırıyorum... "Biraz daha dursun, büyüsün, 39. hafta doğması için en ideal haftadır" dedikçe de "yaa tabii, siz doğurmayacaksınız 4 kilodan büyük bebeği, sizin için hava hoş! " diye isyan ediyorum. Ama yapacak bişey yok. Kitaplar, internet, araba gezmeleri vs ile bir hafta on gün daha geçireceğiz. Neyseki doktorumuzun dediğine göre dikişleri aldığı gün bile doğum başlayabilirmiş, çünkü bütün şartlar (bebeğin boyutu ve pozisyonu) doğuma hazırmış. Artık hastane çantamızı arabanın bagajına koyma vakti geldi yani. Hatta dün gece bir ara uyandığımda genelde olan kasılmalara bu sefer adet sancısı gibi bir sancı da eşlik ediyordu ilk defa...
Bir de kocamın ablası bu sabah telefon edip benim durumumdan haberdar olmayan bir tanıdığının kendisinin kahve falına bakıp "çok yakında doğuracak karnı burnuında biri var, çok yakında haberini alacaksın ama doğuma yetişemeyeceksin, çok az zaman kalmış" demesi de bizde "acaba haftaya çarşamba dikişlerin alınmasına kadar durmayacak mı" duygusu uyandırdı.... :)

Neyse, aldığımız dersi unutmayalım, kendimizi şu zaman doğar diye bir takım tarihlere alıştırmayalım. Zaten en kötü ihtimalle 15 temmuza kadar vakti var.

6 yorum:

  1. hahaaaa bak gördün mü, bir falcı daha çıktı:)) Haftaya sevicez Denizi, ben biliyoruuuum, 15ini beklemeezz :)!!

    YanıtlaSil
  2. merhabalar
    öncelikle ne kadar şanslı olduğunuzu söylemeden geçemiycem servikal yetmezliğiniz var ve bu önceden fark edilebilmiş..
    ben 24 haftalık ikinci bebeğime hamileyim ilk bebeğimi ise yine 24 haftalıkken kaybettim servikal yetmezlik yüzünden fark edildiğinde çok geçti çünkü benim doğum sancılarım başlamıştı ...herneyse o günlere dönmek istemiyorum ..şimdi benimde bi kızım olacak ve bende ismini deniz koymak istiyorum tabi sağlıklı bi şekilde kucağıma alabilirsem günler o kadar zor geçiyorki heran bişey olacakmış gibi geliyor en ufak bir sancıda panik oluyorum bu yoruma yanıt alabilirsem sizden ,size sormak istediğim özel şeyler var neticede rahminde dikişiyle 38. haftayı bitiriyosunuz ne güzel umarım bebeişinizi sağlıkla kucağınıza alabilirsiniz

    YanıtlaSil
  3. Merhaba,
    Yorumunuz beni mutlu etti çünkü bu blogun amacına ulaşmaya başladığını gösteriyor. Servikal yetmezliği yaşayan başka hamilelerle yaşadıklarımızı paylaşma imkanı yaratıyor yani.

    ilk bebeğinize çok üzüldüm. Çok zor bir deneyim olduğu kesin. Neyse ki şimdi atrık durumunuz biliniyor ve bu da büyük ihtimalle kızınızı sağ salim kucağınıza alacağınız anlamına geliyor. Moralinizi yüksek tutun, bol bol dinlenin ve bebişinizi kucağınızı aldığınız mutlu anı hayal edin...
    Bana her türlü soruyu sorabilirsiniz, yardımcı olabilirsem ne mutlu bana!
    Size kolaylıklar diliyorum,
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Merhabalar tekrardan Özlem hanım
    Öncelikle çok teşekkür edrim yanıtsız bırakmadığınız için Bu arada ben de Ayşe:)
    Belki size sormak istediklerimin cevaplarını hamileleiğim başlıklı yazılarınız altında bulabilirim ama sizinle yeni karşılaştığım için sadece serklajla ilgili bölümleri okudum .sizi yormadan bazı şeyler sorucam doktoruna neden sormuyosun diyecek olursanız eğer biraz içine kapanık bi yapım olduğu için çok resmi bir doktor hasta ilişkisi var aramızda o yüzden ..umarım sizi yormam.Eveett soru 1:Serklajdan sonra ne kadar süre dinlendiniz Hemen ayağa kalktınız mı yada yolculuk yaptınız mı?soru 2:Serklajın eğer istenirse bir sonraki hamileliğe kadar kalabileceğini okudum sizin bu konuda bir bilginiz var mı? Soru 3 :Cinsel ilişki hamilelğiniz boyunca hep yasak mıydı?
    soru4:yok bu kadar yeterli sanırım :)Sizi bulduğuma çok mutlu oldum çok teşekkür edrim

    YanıtlaSil
  5. tekrar merhaba,
    uzun süre cvp yazamadım cünkü bi koşu gidip doğurup gelmem gerekti :) şimdi tekrar sanalaleme döndüm.. vakit oldukça tabii..

    istediinizi sorabilirsiniz asla niye doktora sormuyor demem. Ama hamilelik yazılarını mutlaka okuyun derim orda cogu cvp var, şimdi de cvp vericem tabii ama hafızam beni yanıltır mı diye endişeliyim, oysa yazılarda bilgiler taze ve doğru.
    1- 10 gün kesin yatak istirahati yaptım. Yani her an yattım sadec e wc için kalktım. Sonrasında da yavaş yvş evde normal hayata başladım. Ama seyahat fln yapmadım gene oldukça dikkatli, yorulmadan evde hayat.. 2-3 hft sonra arabayla yakın bi yere cay içmeye vs, veya oturulacak bir misafirliğe.. ama araba yolu da çok uzun olmayacak sekilde...
    2-Evet eğğer sezeryan doğum olcaksa bi sonraki doum için kalabilirmiş. Ama ben normal dogurdugum için öyle olmadı. Bir de link verdğim yazıda her gebelikte tekrar yapılması daha sağlıklı diyor.
    3- yasak değildi. srklajdan sonra 1 ay yasaktı. Ama sonra dr. izin verse de dikişler biraz batma yapabilir dedi, biz dogrusu denemedik bile..

    Sevgiler, iyi şanslar.

    YanıtlaSil
  6. Öncelikle gözünüz aydın ne mutlu size mis kokan yavrunuzu aldınız kucağınınıza Allah sağlıkla büyütmek nasip etsin.Darısı tüm hamilelerin başına.Bu kadar yoğun olduğunuz bir dönemde de sorularımı yanıtladığınız için teşekkür ederim.Bundan sonra Denizinizle mutlu bir hayat diliyorum

    YanıtlaSil