17 Mayıs 2011 Salı

Konuşmaya Başlama Sürecinden Şirin Notlar

/14 Nisan'da aldığım bir not/
Deniz'le beraber kuzeni Ada'yı anaokulundan almaya gittik. Bizimki Ada ablasına bayılıyor, Ada'ya gideceğiz deyince hemen kendi ellerini tutup "el ele, el ele. Ada" demeye başladı. Giyinmeyi, araba koltuğuna oturmayı itirazsız kabul etti, bir de oturunca "oturdummm" dedi. Ama asıl matrak laf Ada ile anaokulunun bahçesinde oynarken Deniz'in ettiğiydi. Ada biraz oynayıp bize "terledim" dedi ve üzerindeki montu çıkardı. Deniz bu olayı ilgiyle izliyordu, anladım ki kaydediyor. 15 dakika sonra bizimki montunu çekiştirerek bana bakıp şöyle şeyler söylüyordu "teleli, tedil, tiden" Anlaşılan Ada'nın montu çıkarmasına izin vermemizi sağlayan kelime neydi, tam hatırlayamamış :) Gel de izin verme!

/21 Nisan'da aldığım bir not/
Mimikler ve vücut dili olmadan tam olmayacak ama Denizle diyalogumuz:

Anne, tata. (popoyu göstererek)
Kaka mı yapıyorsun? 
Tata. Bebek?
Bebek de mı kaka yapıyor? 
Yok. Tata Deniz. Bebek çiş.
Peki kaka bitti mi? 
Yok. Daha.
Deniz tatayı nereye yapıyor?
Beze.  
Evet aferim . (Zorlandığını görünce) iiiihhhhh yap hadi !
İiihhhhhjj.  Oldu! 
Bitti mi?
Bitti. Anne miyu miyu. (lehçe bici bici nin karşılığı) 

Yani kızım artik derdini anlatıyor ve sorulara kısa cevaplar veriyor. Çok eğlenceli zamanlar yakın!

/17 mayıs, bugün/
Şimdi ise tarih 17 Mayıs ve deniz artık daha komplike cümleler kuruyor, güzel güzel konuşuyor. Mesela "anne elimi tut" "anne başka etek giydi" "emin bey geldi" cümleleri son günlerde onun ağzından duyup "vay kızıma bak" dediklerim. Bir de "pardon"u ve "ben de"yi çok doğru sekilde kullanıyor, ona bayiliyorum. :)     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder