23 Ocak 2010 Cumartesi

30. yaşım kutlu olsun!






Bu sabah 31. Yaşımın ilk sabahı. Dün akşam 22 ocak 2010’da, ailemle doğum günümü kutladım. Artık resmen orta yaşlı olmama inat çocuklar gibi şendim. Canım annemin yaptığı nefis pastanın üstündeki “çok çok çokk..” yazısı ne kadar da anlamlıydı! Canım kocamın bana sürpriz olarak yaptırdığı “Dünyanın en güzel annesi” temalı pembe pasta ne kadar da güzel ve anlamlıydı! 2.5 saatlik trafikten yılmayıp İstanbul’un öbür ucundan gelen abimlerle, Manisa’dan gelmiş olan kayınvalidemle, erkenden gelip herşeyi bir çırpıda hazırlayan annemle ve babamla, artık ayrılmaz parçalarım kocam ve kızımla ve her güzel anımıza tanık sevgili komşumuz badimizle büyük ve mutlu bir aileydik.
Eğlence faslı bitip bu sabah, yattığımız saate göre erken sayılacak bir saatte, karlı bir tipiye uyandığımda baş başa kaldım 30'lu yaşımla ilk defa. Ve fark ettim ki çoğu kadının tersine 30 olmaktan çok hoşnutum. “31” daha bile güzel geliyor kulağıma hatta. Karlı, sessiz, evde geçen bir hafta sonu bu yeni kavramların tadını çıkarmak ve sindirmek için bulunlmaz fırsat.

Sevgili kocam, bir tanem, hayat badim,

Canım kızım, minnoşum, canımın parçası,

Siz hayatıma girmiş olmasaydınız 30 olmaktan bu kadar hoşnut olmazdım. Benim eskiden beri hayalimdi 30 olmadan ilk bebeğimi kucağıma almak, genç anne olmak. Sen benim gerçek olan hayalimsin Deniz’ciğim! Senin ilk defa benim doğum günümde konuşur gibi hecelemeye başlaman ve “ba ba ba baba ba” demen bana hediye değil de ne? İnsan hayattan daha ne ister ki? Her sabah senin o gülen yüzünle uyanmak, beni görünce ellerini ayaklarını sevinçle sallayışın, yatarken ellerini tutunca birden ayağa dikilip bize “bakın nasıl da ayağa kalktım gördünüz mü” der gibi bakışın, o berrak sesinle kendi kendi şarkı söyleyişin, küvetinin içine oturup oyuncakları tek tek eline alıp sallayıp sallayıp atışın, kucağımda uyumak istediğinde başını omuzuma koyuşun, kendi kendine oturup oyuncaklarla oynarken kafanı dimdik tutuşun, yabancılardan korkunca yakama yapışıp başını göğsüme saklayışın, zafer dolu, mutlu mutlu, umut dolu, korku dolu, şikayetçi, şaşkın, utangaç, neşeli bakışların, çıplak kalınca ayağını ağzına sokuşun, otururken pantalonunun paçasını çekip bacağını açışın, elini başına koyup açıp kapayarak kafanı kaşıyışın, ben kulağını veya saçlarını kaşıdığımda gözlerini kapatıp sakince dinleyişin, sıkıştırıla sıkıştırıla sevilirken yüzünde sükünet, sevildiğini bilip mutlu mutlu duruşun, meme emerken elini “öp beni” der gibi dudaklarıma uzatışın… bütün bunlar ve şu an aklıma gelmeyen bir sürü halin bana ennn güzel 30 yaş hediyesi.

Mutluluğumsunuz, seni va babanı çok seviyorum ve her şeyinizle gurur duyuyorum.

3 yorum:

  1. Nice mutlu yillara :) Allah agzinizin tadini bozmasin...

    YanıtlaSil
  2. geçmiş doğum gününüz kutlu olsun. Blogunuzu bugün keşfettim ve nerdeyse tamamını okudum, o kadar içten geldi ki yazdıklarınız kendimden de bir sürü şey buldum. Bebek arabasıyla ilgili postunuz bu aralar bebek arabası almayı dünyanın en önemli şeyi zanneden beni de oldukça bilgilendirdi.

    YanıtlaSil
  3. Çok çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil